İçeriğe geç

Tarihte Sosyo-Ekonomik birliktelikler

(Ahilik-Fütüvve-Fütüvvetname)

Bir amacım var, Hikayem var, Mücadeleye hazır dirençli bir iradem var. Yapabiliriz.

“Birlikten kuvvet doğar” atasözümüzden ilhamla kolları sıvayıp elimi taşın altına koyuyorum. Maddi-manevi zor süreçlerden geçerek üzerime aldığım bir görev bilinciyle insanların birbirlerine destek olabilecekleri bir platform hazırlığına başlıyorum.

Bu konuyu ayrıntılı olarak ele alabilmek için işbirliklerinin ortaya çıktığı tarihi detaylardanda ilham almak istedim. Bu amaçla Ahilik ve Fütüvvet konularını inceledim.

Sosyo-ekonomi ile ilişkili alanlarında; Ahilik kültürünün alanında uzman olan insanların birbirini desteklediği koruyup-kolladığı, ihtiyaçlarından fazla olan kazançlarını paylaştığı ve bu doğrultuda sevgi-saygı-işbirliği ile esnaflık dayanışmasının ortaya çıktığı görülmüştür.

“Ahilik”  Toplumun orta kesimini kalkındırma amacını taşıyan bir örgütlenmedir.

Maalesef zaman içinde bir çok şey değişir bazen iyi yönde gelişir bazen yok edici bir yıkımla gelir. Sermaye piyasasının hakimiyeti ele almasıyla hammadde piyasaları yer değişti artık zanaatkar yerine sanayi ürünleri tercih edilmeye başlanmıştı. Bu ve benzeri nedenlerle Ahilik’de parçalanmalar gerçekleşmiştir.

Fütüvve, Farsça Civanmerd kelimesinden gelir “genç, güçlü, yardımsever” kişileri ifade eder.

Ahilik meslek dalları birliklerini ifade ederken şimdinin esnaf odaları gibi bir çok oluşumun temelidir. Fütüvve ise meslek ayrımı yapmaz.

Fütüvvetname; Fütüvve ve Ahi teşkilatlarının mesleki yönetmeliğini içeren bir klavuz kitap özelliği taşımaktadır.

Birliktelik dayanışma anlayışını bir araya toplayan Fütüvvetname’lerde; İyilik etmek, cömert olmak, konuksever olmak, din-dil farkı gözetmemek, yardımlaşmak, kendini ve nefsini terbiye etmek gibi konular işlenmiştir.

Bu konular ile ilgili detaylı bir çalışma yapan Ahilik Teşkilatı ve Günümüz Ekonomisi konularındaki yazıları ile Nurettin ÖZTÜRK ve turk.edebiyatı.org adresinden aldığım kaynak bilgiler ile yapmak istediğim projenin temelini de görmüş oldum.

Zengin-fakir makasının büyüdüğü bu yüzyılda dayanışmanın gücüyle işlerimizi büyütebiliriz.

Bir yandan ekonomik sıkıntılar diğer yandan üretime yapılan yatırımların bürokratik engeller ve kar marjı düşüklüğünden kaynaklı sorunları ile boğusurken, diğer tarafta iş yapmak isteyen ama nereden başlayacağını bilmeyen atıl durumdaki işgücü. İhtiyaçlar bu kadar göz önünde dururken ve genç nüfusumuz bu kadar yüksekken neden işsizlik ve yoksulluk artıyor.

Bu soruların hepsini cevaplayamayabilirim. Ama en azından işe başlama ya da geliştirme cesareti olanları ekip gücüyle destekleyebiliriz.