Aslına bakarsanız herkesin bir fikri var… Önemli olan bu fikir bir projeye dönüşebilir mi? Bir amacı var mı? Bu amaca yönelik gerekli stratejik hareketlere hazır mısın?
Girişimcilik ruhu ile hareket; karşınıza çıkabilecek binlerce problemi görüp onları çözmeye giden yolu görebilecek ve çözümlerini bulabilecek misiniz?
Şimdi derin bir nefes alın! Sakin olun! Ve ilk probleme odaklanıp çözüm sürecine geçin.
Bazı fikirler projeye geçme aşamasında olgunlaşır ve düşündüğüm kadar fayda sağlamıyor da diye bilirsiniz.
Ya da tam tersine bu fikir bana geldiyse bir sebebi olmalı diyerek, bunun size verilmiş bir görev olduğunu hissedip elinizi taşın altına koymaya hazırlanabilirsiniz.
İşte şimdi tamda bu noktadayız. Fikrini buldun, ölçüp tarttın, artık mücadeleye hazırsın.
Kendi hikayemden biraz bahsetmek istiyorum.
35 yaşımda artık herşey tamam hedeflerime ulaştım dediğim noktaya gelmiştim. Deli gibi çalışıp evimi,arabamı,kariyerimi gerçekleştirdim, çok güzel bir evliliğim ve 2 harika evladım var. Tamam artık ev hanımı olmaya terfi ediyorum biraz dinlenip, gezmek-görmek, çay günleri yapmak istiyorum derken HAYIRRRR olmuyor… Evet aynı anda 2-3 iş yapıp farklı sektörler deneyimleyip, bazı mesleki rahatsızlıklar yaşamış olabilirim. Ama bunca birikimi bir kenara bırakıp emekli moduna geçemiyorum.
Bu süreçde pandemi-ekonomik krizler gölgesinde geçen bir süreç sonucu 39 yaşıma girdiğim gün bir dilek diledim “Allah’ım lütfen bana yeni bir amaç ve bunu yapabilecek güç ver” ve dileğim kabul oldu…
3 gece sonra uykularımdan uyanıp sabahlara kadar projeler yazıp, nasıl yapacağım çabası ile geçti.
Proje var ama sermaye yok!
İnsanlara bu fikri doğru anlatmak ve kabul ettirmek için çalışmaya başladım. Okuduğum kitaplardan biri Jeroen Van Geel imzası taşıyan “Fikirleri Satmak” kitabı oldu. Bu kitapta aslında istediğim şeyi karşı tarafa kabul ettirmek için çocukluktan beri içimizde olan o kabul ettirme gücünden kısa bir anektot çok ilgi çekiciydi. Çocukları düşünün istediğini kabul ettirene kadar her yolu dener.
Bunu okulda büyük-küçük yaş gruplarındaki öğrencilerimde ve kendi çocuklarımda da defalarca deneyimlemiştim, aslında çözüm gözümün önünde duruyordu. Bazen sadece görmek yetmiyor, bakmak da lazım.
Karşınızdaki insana fikrinizi anlatırken parçadan bütüne gitmek yerine doğrudan büyük resmi gösterebilirseniz, amacınıza odaklanırsanız ve onlarda hikayenin bir parçası olacağını hissederse daha çabuk kabul görebilirsiniz…